HONG KONG GEZİ REHBERİ
Biz Hong Kong'a Singapur gezimizden sonra geçmiştik. Genelde 1 haftadan uzun tatilimiz varsa ve uzak bir destinasyona gidiyorsak, birden fazla yer keşfetmeye çalışıyoruz. Hong Kong'u hem Singapur'a yakın olması hem de Disneyland'ın bulunması sebebiyle tercih ettik. Dünyadaki bütün Disneyland'lara gitmek gibi bir isteğimiz var.😀
Hong Kong'a gitmişken Macau adasına da günü birlik geçtik. Macau adası uzakdoğunun Las Vegas'ı olarak anılıyor. Şans oyunlarını sevenlerin ilgisini çekebilir.
Hong Kong’da Nerede Kalınır
Hong Kong gezimiz öncesi otel araştırırken bu konuda bilgi bulmakta oldukça zorlandım. Genelde oteller Central, Tsim Sha Tsui ve Wan chai bölgelerinde toplanmıştır. Size tavsiyem otelinizi kesinlikle Central bölgesinde seçiniz. Central bölgesinin avantajlarından biri Havalimanından 24 dakikada gelen Airport Express’in direk Central’daki Hong Kong station’da durmasıdır. Buradan otelinize yürüyerek veya bazı otellere giden shuttle ile ulaşabilirsiniz. Hangi otellere shuttle’in gittiğini önceden kontrol etmeniz gerekmektedir. Ayrıca Hong Kong’un görülmesi gereken en önemli yeri olan Peak’e çıkmak için kullanılması gereken Peak Tramway’ına, Central-mid-Levels Escalators’a, restoranların, sanat galerilerinin bulunduğu SOHO ve gece hayatının merkezi Lan Kwai’ye de Central’dan yürüyerek ulaşabilirsiniz. Central MTR’ı da oldukça işlevseldir; Disneyland’a ve Tian Tan Buddha giden Central –Tung Chung (Disneyland MTR) metrosu ve “A Symphony of Lights”’ı izlemek ve Ladies Market dahil olmak üzere marketlerin bulunduğu bölgeye ulaşmak için kullanılacak olan Central – Tsuen Wan metrosu da buradan geçmektedir. Star Ferry’nin kalktığı limana ve Macau (Makao) adasına giden feribota ulaşmak da çok kolaydır. Ayrıca 1904 yılından beri çalışan Ding Ding tramwayı da buradan geçmektedir.
Biz Hong Kong gezimizde otel tercihimizi 4 yıldızlı Pottinger Hotel’de kıldık ve otelimizi www.hotels.com üzerinden ayarladık. Şık, temiz, kaliteli bir butik oteldi ve Lan kwai’nin ve Soho’nun hemen sınırındaydı. Oda fiyatları hiç ucuz değil idi. Ama ne yazık ki Central bölgesindeki bütün oteller pahalıdır. Bölgedeki diğer oteller 5 yıldızlı Mandarin Oriental ve Four Seasons Hotel Hong Kong, 4 yıldızlı oteller Lan Kwai Fung, Hotel LKF by Rhombus ve 3 yıldızlı Butterfly on Wellington otelleridir. Lan Kwai Fung ve Hotel LKF by Rhombus otellerinin önünde ufak bir yokuş vardır. Çocuklu ve çocuk arabası kullanan aile iseniz bu otelleri tavsiye etmem.
Tsim Sha Tsui’de kalmanın güzel tarafı ise geceleri ışıl ışıl olan Victoria liman manzarasına karşı olmak olacaktır. Ancak bizim gibi otelde çok fazla vakit geçirmiyorsanız, bu manzaralı otellerde kalmanıza gerek yok. Ayrıca bu bölge oldukça karmaşıktır ve biraz bizim Eminönü bölgesini andırmaktadır. Bu bölgenin tek avantajı otellerin ve restoranların biraz daha ucuz olmasıdır. Tabii ki manzaralı 5 yıldızlı otellerin içindeki restoranlardan bahsetmiyoruz. Bu bölgede Sheraton Towers otelini tavsiye edebilirim. Yeri Tsim sha Tsui MTR’ına ve deniz kenarına yakındır ve kampanyalar ile uygun fiyatlar vermektedir.
Wan Chai bölgesindeki oteller yine Central bölgesine göre daha uygundur. Ancak ulaşım biraz daha zordur. Mutlaka metroda aktarma yapmak zorunda kalınır.
Hong Kong’da havalimanından şehre ulaşım ve şehir içi ulaşım
Hong Kong gezinizde Havalimanından şehir içine ulaşım için en uygun yol Airport Express’dir. 24 dakika’da gitmektedir ve her 10 dakikada bir tren vardır. Havalimanından kalkan Airport Express Tsing Yi, Kowloon ve Hong Kong Station’da durmaktadır. Airport Express ile gelen yolculara bazı otellerin shuttle servisi bulunmaktadır. Trenden inince göreceğiniz bankoda shuttle kullanabileceğiniz otellerin bilgisini alabilirsiniz. Ayrıca gitmeden otelinize de sorabilirsiniz. Airport Express’in Kowloon bölgesine kadar ücreti kişi başı HK$ 90 ve Hong Kong Station’a kadar HK$ 100’dür. Ancak 2 kişilik bilet alırsanız o zaman toplam sadece HK$ 160 ödüyorsunuz. 3 yaş üstü çocuklar içinde ücret alıyorlar, ancak çocuğunuza Octopus kart alırsanız o zaman Airport Express’e bedava binebiliyor. Böylece bizim gibi 2 yetişkin 1 çocuklu aile iseniz toplam HK$ 120 tasarruf etmiş oluyorsunuz. Biz HK$ 160 ile Airport Express ile havalimanından şehre ulaşmış olduk.
Havalimanından taksi ile şehre ulaşmak biraz pahalı bir seçenek oluyor. Hong Kong Central bölgesine kadar yaklaşık HK$ 280 – 300 ödemeniz gerekmektedir.
Ayrıca şehir içi otobüsler ile de ulaşım var ancak kişi başı HK$ 40 ödemeniz gerekiyor ve yaklaşık 1 saate varıyorsunuz.
Şehir içi ulaşım için en avantajlı yol Octopus kart alınmasıdır. Octopus kartları havalimanından ve MTR’lardan alabilirsiniz ve MTR, tramvay ve feribotta hatta Pret A Manger gibi yemek yerlerinde bile geçerlidir. Yetişkinler için HK$ 50 depozito ve minimum HK$ 100 ödeyerek HK$ 150’a alabilirsiniz. 3 yaşından büyük çocuklar içinde HK$ 50 depozito ve minimum HK$ 20 ödeyerek HK$ 70’a alabiliyorsunuz. Octopus kartı alırken ve doldururken sadece nakit ödeme kabul ediliyor, kredi kartı kabul edilmiyor. Geri dönerken havalimanında Octopus kartınızı iade ediyorsunuz ve 90 günden daha kısa süre içinde iade ettiğiniz için HK$ 9 kesilerek içinde kalan paranızı ve depozitonuzu alabiliyorsunuz. Metrolarda gidilen uzaklığa göre ödeme yapılıyor. Metroya girerken ve çıkarken kartınızı okutuyorsunuz ve çıkarken ödenen miktarı ve kalan miktarı görebiliyorsunuz. Ayrıca Airport Express Tourist Octopus kart var ve fiyatı HK$ 220 (Airport Express tek yön yolculuk + 3 günlük limitsiz MTR + HK$ 50 deposit + Stored value HK$ 20)’dir. Çift yönlü Airport Express dahil olsun isterseniz HK$ 300 ödemeniz gerekiyor. Biz otelimizin merkezi olması nedeniyle çok fazla MTR kullanmayacağımızı düşünerek ve 2 gün Disneyland’a gideceğimiz için bu seçenekleri tercih etmedik.
Bu arada Metroda ve metroya ulaşım yollarında herhangi bir şey yemek ve içmek yasak. Metro girişlerinde bulunan dükkanlardan bir şey almanız durumunda dükkanın içinde yiyorsunuz.
Metroları sabah saatlerinde ve iş saatlerinde oldukça kalabalık, dolayısı ile bu saatlerde metroya binmemeye dikkat ediniz.
Son olarak Hong Kong’a iner inmez en dikkatimizi çeken şey görevlilerin ağızlarında koruma maskelerinin olması idi. Vize kontrolü sırasında hemen kızımızın ateşini ölçtüler. İlk başta biraz ürktük ve bir salgın mı var diye merak ettik. Daha sonra şehir içinde de sokaklarda, metrolarda birçok insanı ağzında maske ile dolaşırken gördük. Otelimize konuyu sorunca Ocak Şubat aylarında çok fazla grip salgını olduğu için insanlar kendilerini korumak amaçlı maske kullanıyormuş.
Hong Kong'da gezilecek yerler
The Peak : 522 m yüksekliğindeki Victoria Peak Hong Kong’daki en güzel manzarayı sunar. Buraya çıkmanın en iyi yolu 1888’den beri işleyen 1.4 km uzunluğundaki Peak Tram finiküleridir.8 dakikalık tırmanış 27 derecelik eğimde yapıldığından yukarı çıkarken ahşap banklarınızda geriye yaslanmak zorunda kalırsınız. Yukarıda Peak Tower’a çıkarak 360 ®’lik manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Ngong Ping 360, Tian Tan Buddha ve Po Lin Manastrı: Tung Chung’dan 5,7 km uzunluğundaki teleferikle çıkılan Ngong Ping Tian Tan Buddha’dan önceki turistik kasabadır. Teleferik gezisi yaklaşık 25 dakika sürmektedir ve altı cam olan kabinler ile de seyahat edilebilmektedir. Po Lin Manastrı 1906 yılında açılmıştır ve Hong Kong’daki en büyük Chan (Zen) Budist tapınağıdır. 1993 yılında tamamlanan Tian Tan Buddha 34 m yüksekliğinde 250 ton ağırlığında oturan bir Buddha’dır. Hong Kong gezisinde görülmesi gereken yerlerin başında gelir.
Central-mid-Levels Escalators : Queen’s yolunun karşısındaki Jübile Sokağındaki köprü ayağında başlayıp Hollywood Yolu ve popüler restoran bölgesi Soho üzerinden geçerek Conduit yolunda sona erer. 800 m yüksekliğindeki bu yürüyen merdivenler sabah 06.00 – 10.00 arası aşağı yönde ve 10.30’dan gece yarısına kadar yukarı yönde çalışır. Yaklaşık 20 dakikalık bir sürede yukarı çıkmış olursunuz.
Avenue of stars ve “Symphony of Lights” : Uzay müzesinin doğusundaki rıhtımda bulunan gezi yolu üzerinde kaldırıma çakılmış plaket ve el izlerini görebilirsiniz. Jackie Chan, chow Yun fat, Maggie Chueng, wong Kar Wai ve Raymond chow gibi kendi kahramanlarını onurlandırırlar. En büyük pay ise Bruce Lee heykeline ayrılmıştır. Burası aynı zamanda Central’ın rengarenk gökdelenlerinin eşzamanlı bir tempoyla her gece saat 20.00’de müzik eşliğinde ışıl ışıl yandığı “Symphony of Lights”ı izlemek içinde idealdir.
Ocean Park : Bu parkta roller coaster, lunapark, akvaryum, pandalara ayrılmış 2 bin m2’lik özel bir bölüm ve Asya hayvanlarını içeren hayvanat bahçesi mevcuttur.
Disneyland : Dünyanın bu en küçük Disneyland’ına çocuğunuz varsa onları mutlu etmek için gidebilirsiniz. 7 bölümden oluşuyor; Ufak çocukların özellikle ilgisini çekecek Fantasyland, yetişkinlere uygun Tomorrowland ve Tarzan’ın ağaç evinin, ormandaki nehirde yapılan bir gezinin bulunduğu Adventureland, Toy story land, madenci treni rollar coasterının ve eski bir maden kasabasını içeren Grizzly Gulch, Mystic Point, alışveriş dükkanlarının bulunduğu ve geçit törenlerinin yapıldığı Main street bulunmaktadır.
Temple Street Night Market : Saat 17.00’den itibaren açık olan bu gece pazarında bir çok değişik şey satan tezgahlar bulabileceğiniz ve açık hava deniz ürünleri restoranları göreceğiniz bir pazardır. (Bize göre vaktiniz kısıtlıysa gitmenize gerek yok)
Ladies Market : Kıyafet, takı, çanta, aksesuar gibi ürünlerin satıldığı bir pazardır. (Bize göre vaktiniz kısıtlıysa gitmenize gerek yok)
Tai O : Lantau adasıdaki bu en büyük ve en eski köy sokak, tapınak ve mabetlerden oluşan bir karmaşa sunar. Yaklaşık iki bin kişi suyun üzerinde ayaklara oturtulmuş teneke çatılı evlerde yaşar. Burada savaş ve adalet tanrısının onuruna yapılan çok eski Kwan Ti Tapınağı’nı ve Hau Wong Miu tapınağını görebilirsiniz.
SKY 100 : Hong Kong’un deniz seviyesinden 393 m yüksekliğindeki en yüksek binası olan SKY 100’ın 100. Katından Hong Kong adasının muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. Asansörler 100. Kata 60 saniyede çıkmaktadır.
Macau (Makao) : Hong Kong’un 60 km batısında kalan eski Portekiz sömürgesi Makao’ya Hong Kong’dan ulaşmak çok kolaydır. Hong Kong gibi Makao içinde vize gerekmiyor ve her yarım saatte kalkan feribotlar ile yaklaşık 1 saate Makao’ya gidebilirsiniz. Çin’de kumarın yasal olduğu tek bölge olan Makao’da yeni bir Las Vegas yaratılmaya çalışılmakta olup son yıllarda birçok büyük kumarhaneye sahip oteller açılmıştır ve açılmaya devam etmektedir. Şehir merkezi kale, tapınak, kilise ve dar sokakların sıralandığı mahallelerden oluşuyor. 1602 yılında kurulan Sao Paulo Kilisesinin 1835 yılında çıkan yangın sonrasında sadece ön cephesi kalmıştır ve turistlerin uğrak yeridir.
Hızlı Hong Kong turu
1. Gün : THY ile Hong Kong’a Saat 16.40’da varış.
A Symphony of Lights’ı izlemek
Avenue of Stars’ı görmek
Tsim Sha Tsui veya Kowloon’da yemek yemek
Enerjiniz kalırsa Temple Street Night Market veya Ladies Marketi gezmek
2. Gün : Ngong Ping, Tian Tan Buddha ve Po lin Manastırını gezmek
Peak Tram’a Binmek
Peak Tower’a çıkış
Bubba Gumb Shrimp co’da yemek yemek
3. Gün : Ding Ding tramwayı (Wan Chai-causeway bay-etc.)
Times Square
Kowloon’da alışveriş turu ve yemek arası
Sky 100’ün 100. Katına çıkmak
Central-mid-Levels Escalators
Soho ve Lan kwai bölgesini gezmek
Mo No Temple Manastırını gezme
4. Gün : Disneyland veya Ocean Park
İstanbul Hong Kong uçakları saat 00.50 de kalkıp, 16.40'da iniyor. Eğer ki oteliniz Central bölgesindeyse ve rötar olmazsa tahmini 18.30 -19.00 gibi otelinizde olursunuz. Türkiye Hong Kong arası saat farkı 6 saattir. Yani size göre saat 12.30 -13.00 olacaktır. Jet lag olmamak için uçakta çok fazla uyumamaya çalışın. Biz Hong Kong öncesi Singapur'a gittiğimiz için kızımız Singapur'da jet lag olmuştu. Gece saat 01.30 da hala cin gibi odada dolaşıyordu. Zorla uyuttuktan 2 saat sonra uyanmıştı ve 2 saat daha onu uyutmaya çalışmıştık. Ertesi günde saat 11.30’da zor uyanmıştık. Hayatımız boyunca hiçbir tatilimizde bu saatte uyanmamıştık.
Hızlıca bavulları bırakıp, Central – Tsuen Wan metrosu ile 2. durak olan Tsim Sha Tsui’ye gidiniz ve “A Symphony of Lights” ı izlemek için deniz kenarındaki Hong Kong Kültür Merkezinin veya “Avenue of Stars”’ın önünde yerinizi alınız. Bu ışık ve müzik gösteri saat 20.00’de başlamaktadır ve ışıl ışıl Victoria limanındaki gökdelenlerin müzik eşliğindeki ışık ve lazer şovunu izleyebilirsiniz. Show 13 dakika sürmektedir ve dünya Guiness rekorlarını da girmiştir. Ancak bizim için hayal kırıklığı olmuştur. Bir önceki uğrağımız olan Singapur’da Marina’da yapılan müzik, su ve görsel gösteri çok daha ilgi çekiciydi. Singapur yazımızda o deneyimimizin ayrıntılarını okuyabilirsiniz.
Show sonrası önce Avenue of Stars’daki el izlerine ve Bruce Lee heykeline bakalabilir, daha sonra Tsim Sha Tsui veya Kowloon bölgesinde yemeğinizi yiyebilirsiniz. Uygun fiyat isterseniz Kowloon bölgesindeki Din Tai Fung restoranını, şık bir yer isterseniz hemen sahildeki Intercontinental otelin içindeki Nobu’yu ve et yemek isterseniz Morton’s – The Steakhouse’ı tavsiye ederiz. Restoranlar hakkında detaylı bilgileri Nerede ne yenir bölümünde bulabilirsiniz.
Enerjiniz kalırsa Temple Street Night Market veya Ladies Marketi gezebilirsiniz. Her iki markette ilgi çekici değil. Bizim Türkiye’deki Salı pazarları çok daha kaliteli ve güzel. Bence gidilmesine gerek yok, ancak bizim gibi 11 saat uçtuk, bu kadar her yerde yazıldığına göre vardır bir şeyler diyip, gidebilirsiniz.
Ertesi gün erkenden kalkıp, dünyanın en büyük oturan Buddha heykeli olan Tian Tan Buddha'yı ziyarete gidebilirsiniz. Central - Tung Chung (Disneyland MTR) metrosu ile yaklaşık yarım saatte Tung Chung’a varacaksınız. Central’da kalmanın faydası, Central durağının ilk durak olması ve metrolara boş olarak binebilmenizdir. Eğer çocuk arabanız var ise bu oldukça önemli bir ayrıntı oluyor.
Tung Chung’a vardığınız zaman teleferik ile önce Ngong Ping 360’a çıkacaksanız. Teleferik için bilet alma sırasında biz yaklaşık 1 saat kadar bekledik. Biletinizi gitmeden önce internetten (http://www.np360.com.hk/en/cable-car/) veya havaalanından almanızı tavsiye ederiz. Böylece hiç bilet alma sırası beklemeden sıranın yanından geçebilirsiniz. 2 çeşit kabin mevcuttur; standart kabin ve altı cam olan crystal kabin. Biz yukarı çıkarken standart kabin aldık, kabine binme sırası yoktu ve fiyatı Crystal kabine göre kişi başı HK$ 65 daha ucuz idi. Ayrıca yukarı çıkarken tırmanışı ve Buddha’yı izlemek aşağıya bakmaktan daha ilginç geliyor. Dönerken Crystal kabine bindik ve bu deneyimi de yaşamış olduk. Böylece kişi başı 2 yetişkin ve 1 çocuk için HK$ 610 ödedik. Bu arada teleferik ile yukarı çıkmak yaklaşık 25 dakika sürüyor.
Ngong Ping’de aç iseniz birçok restoran bulabilirsiniz. Biz sadece Starbucks’dan kahve almayı tercih edip, yemek yemedik. Eğer Buddha heykeli almak istiyorsanız, Ngong Ping’deki hediyelik eşya dükkânlarından alışveriş yapabilirsiniz. Tian Tan Buddha için yaklaşık 700 m kadar yürümek gerekiyor, ardından da 268 basamak çıkmanız gerekiyor. Bebek arabanız var ise basamaklara çıkmaya başlamadan 2 kenarda bulunan dükkânlara bırakmaya çalışınız. Yoksa bizim gibi biriniz çocuğunuzu taşırken diğeriniz arabayı taşımak zorunda kalabilirsiniz. Arabamız kapanınca çok ufak ve hafif olmasına rağmen merdivenleri tırmandıkça kendimi bir ara Herkül sanmaya başlamıştım. Merdivenleri çıktıkça, Buddha heykeline yaklaştıkça ihtişamı daha da artıyor. Hong Kong’da Peak’den sonraki en etkilendiğim yerdir.
Buddha heykelinden inince hemen sağ karşı tarafta Po Lin Manastırı var. Halen aktif olarak kullanılan Hong Kong’daki en büyük Chan (Zen) Budist tapınağıdır ve içi oldukça gösterişli. 3 katlı bir manastır ve her katını gezmeyi unutmayın. İçerisi büyük Budist heykelleri ile dolu. Üst kattaki salondaki tavan işlemeleri özellikle çok güzel.
Buradan sonra yeniden Tung Chung – Central metrosu ile Central’a dönebilirsiniz. Yürüyerek (yaklaşık 15-20 dakika) Peak tramwayına ulaşabilirsiniz. Saat 15.30/16.00 civarı tramvayın önünde olmanızı bekliyoruz. Güneş batmadan önce Peak’e çıkabilirseniz, manzarayı hem gündüz hem de gece görebilirsiniz. Bu arada Peak tramway’ı da oldukça keyifli; 1888 yılından beri hizmette olan bu tramway son derece hızlı bir şekilde tepe noktaya çıkmaktadır. Tramwayda yukarı çıkarken manzaranın tadını çıkarmak istiyorsanız, yukarı çıkarken sağ, aşağı inerken sol tarafa oturmanız gerekiyor. Peak Tramwaya biz hafta içi saat 21.00 de gittik ve hiç sıra olmadan rahatça biletimizi aldık. Ancak gündüzde görmek istediğimiz için ikinci kez Pazar günü gittiğimizde inanılmaz uzun bir sıra vardı ve beklemedik. Genelde yarım saat ile 2 saat arası sıra oluyormuş. Tepe de Sky Terrace 428’e çıkarak Hong Kong’un en yüksek noktasına çıkabilirsiniz. Hem tramwaya binmek hem de Sky Terrace 428’e çıkmak için kişi başı HK$ 83 ve 3 yaş üstü çocuk içinde HK$ 40 ödedik. Bu arada Sky Terrace 428’e çıkmak yerine kulenin sağ tarafından da manzarayı izleyebilirsiniz. O durumda sadece tramway parasını ödüyorsunuz ve ücreti HK$ 40 ve 3 yaş üzeri çocuk içinde HK$ 18’dir. Yukarıda Bubba Gumb Shrimp co’da özellikle de cam kenarındaki masalarda yemek yemenizi tavsiye ederiz. Restoran hakkında detaylı bilgiyi Nerede ne yenir bölümünde bulabilirsiniz.
3. gün 1904 yılından beri çalışan Ding Ding tramwayı ile Hong Kong adasını bir uçtan bir uca geçebilir ve şehir hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Times Square’de dolaşabilirsiniz ve ilginizi çekiyorsa alışveriş merkezlerinde turlayabilirsiniz. Central – Tung Chung metrosu ile Kowloon’a gidebilir ve alışveriş merkezini gezebilir orda öğlen güzel bir yemek yiyebilirsiniz. Hong Kong’un deniz seviyesinden 393 m yüksekliğindeki en yüksek binası olan SKY 100’ın 100. Katından Hong Kong adasının muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. Asansörler 100. Kata 60 saniyede çıkmaktadır. Kişi başı bilet ücreti HK$ 168 ve 3 yaşından büyük çocuklar için HK$ 118’dir. İnternetten online alırsanız %10 indirimli alabilirsiniz.
Daha sonra Central’a dönüp, Central-mid-Levels Escalators’ı kullanarak yukarılara çıkabilirsiniz. 1993 yılından beri kullanılan bu yürüyen merdivenler sabahları 06.00 -10.00 arası aşağı yönde ve 10.30 dan gece yarısına kadar yukarı yönde çalışmaktadır. 800 m uzunluğunda ve yaklaşık 135 m dikey olarak yukarı çıkmaktadır. Yaklaşık 20 dakikada yukarı çıkılmaktadır. Vardığınız noktadan aşağıya yürümek için çok daha fazla vakit harcamanız gerekecektir. Mümkün mertebe erken saatlerde kullanın çünkü biz gece kullandık ve dönüş yolumuz oldukça tenhaydı. Bilmediğiniz bir şehirde gece geç saatlerde tenha yollarda, köprü altlarında dolaşmak çok hoş olmuyor. Ama merdivenler gerçekten ilginç bir deneyim. Birçok insan işine giderken bu merdivenleri kullanıyor. İstanbul’da Etiler –Bebek arasına yapılabilse, çok hoş olabilir.
Akşamüstünüzü Soho ve Lan kwai bölgesini gezmeye ayırınız. Sanat galerileri, ufak dükkanlar, biraz ilerdeki tapınak ilginizi çekecektir. Akşam yemeğinizi Soho'da yiyebilir ve Lan Kwai’deki barlarda içkinizi yudumlayabilirsiniz.
4. gün eğer çocuğunuz var ise onu da mutlu etmek için Disneyland’a veya Ocean Park’a gidebilirsiniz. Biz kızımız 4 yaşında olduğu için Disneyland’ı tercih ettik. Hong Kong’daki Disneyland diğer Paris, Los Angeles ve Orlando’daki Disneyland’lara göre daha ufak. Yine de 1 gününüzü tüm gün burada harcayabilirsiniz. Hafta sonu Disneyland daha kalabalık olduğu için hafta içi gitmekte fayda vardır. Öncelikle Central - Tung Chung (Disneyland MTR) metrosu ile Sunny Bay’a gelmelisiniz, oradan trenden iner inmez göreceğiniz Disneyland treni ile Disneyland’a ulaşabilirsiniz. Kapılar hafta içi saat 10.00 da açılıyor ve çok sıra beklememek için 15-20 dakika önce gelmekte fayda vardır. Tek girişlik biletinizi otelden temin edebiliyorsunuz. Ama daha ekonomik olan 2 günlük giriş almak istediğiniz zaman Disneyland gişesinden almanız gerekiyor. Bizim 5,5 günümüz olduğu için vaktimiz kalırsa 2. Günde geliriz diye düşünerek 2 girişlik bilet aldık. Girişte ilk başta Mickey ve Minnie ile resim çektirebiliyorsunuz. Eğer bizim kızımız gibi Minnie hayranı iseniz koşarak bu sıraya girin, yoksa 20-30 dakikanızı burada harcamak zorunda kalabilirsiniz. Karlar ülkesi kahramanlarını seviyorsanız sarayın hemen arkasında sol tarafta onlar ile resim çektirebilmek için dağıtılan kartlardan alabilirsiniz. Daha sonra Ayı Winnie’e binmek için “Fast track” alınız. Öğle saatinde restoranlar çok kalabalık olduğu için saat 11.30 veya 14.30 gibi yemek yemenizi tavsiye ederiz. Rollar Coaster seviyorsanız uzay mekiği temalı “Space Mountain” ve madenci treni “Big Grizzly Mountain Runaway Mine Cars”a mutlaka binmelisiniz. Ayrıca “Mystic Manor” ve çocuklarında binebileceği “It is a small World” oldukça eğlenceli seçeneklerdir. Saat 20.00 de akşam turu başlıyor ve daha sonra havai fişek gösterisi ile hafta içi saat 21.00’de kapanıyor.
Bizim fazladan 1 günümüz daha vardı ve o günü Makao adasına ayırdık. Her yarım saatte kalkan feribotlar ile Sheung Wan’dan yaklaşık 1 saate Makao’ya ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca Kowloon limanından da feribotlar gidiyor. Gidiş-dönüş bilet almanızı tavsiye ederiz, çünkü özellikle hafta sonları günübirlik Makao’ya kumar oynamak için giden çok fazla Çinli oluyor ve akşam feribotları genelde dolu oluyor. Biz dönüş feribotumuzun saatini 20.30’a almıştık, ancak sıkılınca erkenden limana gidip, ilk boş feribot ile saat 18.00 gibi dönmüştük. Erken dönmek istediğimiz zaman bize gişedeki adam biletimizi değiştirip, ceza ödemek yerine ilk kalkacak feribotun yedek sırasına girmemizi tavsiye etmişti. Biz haftasonu gittik ve feribot için 2 yetişkin, 1 3 yaşındaki çocuk için HK$ 531 ödedik.
Şehir merkezi kale, tapınak, kilise ve dar sokakların sıralandığı mahallelerden oluşuyor. 1602 yılında kurulan Sao Paulo Kilisesinin 1835 yılında çıkan yangın sonrasında sadece ön cephesi kalmıştır ve turistlerin uğrak yeridir. Sao Paulo kilisesine yürürken bir çok Çinlinin yol üzerinde dizilmiş dükkanlardan bol miktarda kurutulmuş et aldığı dikkatinizi çekecektir.
Makao adası Çin’de kumarın yasal olduğu tek bölge olup burada yeni bir Las Vegas yaratılmaya çalışılmaktadır. Las Vegas’daki bir çok otel burada açılmış ve bazılarının da inşaatı devam etmektedir. Eğer ki kumar oynamak ilginizi çekiyorsa gidebilirsiniz, aksi takdirde gününüze yazık etmiş olursunuz.
Hong Kong parası Makao’da geçmektedir ve çok ufak oynama ile parite aynıdır. Dolayısı ile para bozdurmanıza gerek yoktur. Hatta bazen para üstü olarak Hong Kong doları’da vermekteler. Ancak mümkün mertebe para üstü almamaya çalışınız, çünkü Hong Kong’a döndüğünüzde elinizde Makao parası kalırsa Hong Kong’da kullanamazsınız.
Makao’da feribottan inince bulunan turist information desk çok ilgisiz ve bilgi vermek konusunda çok isteksizler. Mümkün mertebe önceden kendiniz araştırma yapınız. Bu arada terminalde size rehberlik yapmak için yanaşacak birçok kişiyi göreceksiniz. Biz güvenemediğimiz için tercih etmedik. Bu konuda da önceden araştırma yaparsanız, günübirlik bir gezi ayarlamak sizi çok rahat ettirecektir.
Eğer ki 5 yıldızlı otellerden birine gidecekseniz, feribottan inince dışarı çıkar çıkmaz otellerin ücretsiz servislerini görebilirsiniz. Bu servisler ile rahatça otele ulaşabilirsiniz. Biz daha önce Lizbon’da yediğimiz “Belem” tatlısını iyi yaptıklarını duyduğumuz Lord Stow's Bakery & Café’e gitmek için Venetian otele gittik. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Las Vegas’da kaldığımız Venetian otelin aynısını yapmışlar. Tatlıya gelince sıcak ve taze alabiliyorsunuz ancak tadı ne yazık ki Lizbon’da yediğimiz Belem Kalesinin oradaki pastanede yapılan kadar muhteşem değildi. Yanımızda çocuk olduğu için kumarhaneye girmedik, ama dışarıdan oldukça kalabalık gözüküyordu. Otelden çıkınca taksi kuyruğunu görünce en az 1 saat beklememiz gerektiğini düşündük, ancak servis kuyruğu çok kısaydı ve 5 dakika’da servise binebildik.
Yukarıda verilen fiyatlar 03.02.2015 – 08.02.2015 tarihleri arasına aittir ve o tarihlerde HK$ 1 0,315 TL değerindeydi